Japonlar Depremden Nasıl Korunuyor?

Yeni yıla 7.6 büyüklüğünde şiddetli bir depremle uyanan Japonya’da 128 kişi hayatını kaybetti, az sayıda bina hasar gördü. Doktora eğitimini Japonya’da yapan Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dündar, bilimsellik, eğitim ve denetimin kayıpları en aza indirdiğini söyledi.

Prof. Dr. Murat Dündar’a göre; önemli fay kırıkları ve volkanik alanlar üzerinde kurulu olan Japonya, 1923’te yaşanan 100 binden fazla insanın öldüğü Kanto depreminden büyük dersler çıkardı. Japonya’da yapılaşmanın yönetmelik kapsamında ele alındığını belirten Dündar, Japon halkının, depremi hayatın bir parçası olarak görmeyi başardığını ve buna göre hareket ettiğini de ifade etti. Dündar, 1995 yılında yaşanan 6 bin 200 kişinin öldüğü Kobe depreminden sonra da binaların deprem sırasındaki reaksiyonlarını test eden merkezler kurulduğunu vurgulayarak, “Bu merkezlerde, belirli oranda ölçeklendirilen binalara yapay depremler uygulanıyor. Özel kameralarla donatılan yapıların saniye saniye depreme reaksiyonu test ediliyor. Önce nerede yıkım oluyor, en zayıf noktalar neresi, yıkım nasıl gerçekleşiyor, bunlar tespit ediliyor. Buna göre önlemler alınıyor” dedi.

84 YAŞINDAKİ UZMANA SINAV

Depremden korunmak için bilim ve eğitimin çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Dündar, mimar ve mühendislerin sıkı bir eğitimden geçirildiğini ve bu sınavların ömür boyu devam ettiğini söyledi:

“Japonya’da mimarlar ve mühendisler için yapılan sınavlarda başarıya göre iki tip belge alınıyor. Alt kategoride belge alanlar, küçük yapılarla ilgili projeleri gerçekleştirebiliyor. Üst kategorideki belge alma başarısı gösterenlerse daha büyük yapılar için de proje üretebiliyor. Sınavda başarılı olamayanlar ise bu bölümlerden mezun olsalar dahi görev yapamıyor. Belge sahibi olmak bir mimar için ömür boyu yetki sağlamıyor. Mesleğe devam etmek isteyenler periyodik olarak yapılan bu sınavlardan başarıyla geçmek zorunda. Mesela, 85 yaşındaki doktora tez hocam Shigeyuki Okazaki, mesleki tecrübesi ve yaşına rağmen, mimarlık görevine devam edebilmek için geçtiğimiz yıl yetkinlik sınavına girdi.”

YAŞAM BOYU EĞİTİM

Prof. Dr. Murat Dündar, Japonya’da bilimsel çalışmaların yanında, toplumda da deprem bilincinin çok önde olduğunu ifade etti. Depremle yaşama eğitiminin anaokulunda başladığını söyleyen Dündar, bu eğitimin de sürekli devam ettiğini belirtti. Depremde kimin ne yapacağının önceden planlı olduğunu vurgulayan ünlü mimar, Japonya’da kaldığı süreçte yaşadığı şu örneği verdi:

“Benim bulunduğum sitede herkesin bir sorumluluğu vardı. Ben iletişimden sorumluydum. Kimi insanları yönlendirmekten sorumluydu kimi de lojistikten sorumluydu. Bu planlama en küçük yönetim olarak hane ile başlıyordu. Bina, site, mahalle olarak devam ediyordu. Sürekli zorunlu deprem tatbikatları yapılır, bu tatbikatlara katılmayanlara para cezası uygulanır. Toplanan bu paralarla ise tatbikatlara katılanlar ödüllendirilir.”

HATA YAPANI TOPLUM CEZALANDIRIYOR

Japonların işlerini çok ciddiye aldıklarını belirten Prof. Dr. Dündar, denetim yapacak olan kurumların belli yetkileri bulunduğunu, inşaatların her aşamasında sıkı bir denetleme gerçekleştiğine dikkat çekti. Dündar, deprem konusunda en ufak hata yapan firmaların affedilmediğini belirterek, toplumun bu firmalardan uzak durduğunu ve iş yapmayarak cezalandırdığını da söyledi.

Murat Dündar’a göre, ülkemizde deprem yönetmeliklerinde bir eksiklik bulunmuyor ancak uygulamalarda bazı aksaklıklar yer alıyor. İnşaatın her aşamasında denetim firmalarının daha aktif görev alması gerektiğini belirten Dündar, “Denetim firmalarının bakanlık tarafından atanması doğru ancak bu firmalara ceza yetkisi de verilmesi gerekiyor. Sahada ortaya çıkan dolaylı para ilişkisinin tamamen kesilmesi gerekiyor. Üniversiteden mezun olan mühendis ve mimarların denetim imza yetkisi bir sınava tabi tutulmalı. Tecrübesiz denetmenler hata yapabilirler” dedi.

HIZLI KAZANÇ ARZUSU YIKIM GETİRDİ

6 Şubat depremi sonrası Japonya’dan gelen bir heyetle depremde yerle bir olan Hatay’da incelemelerde bulunan Prof. Dr. Murat Dündar, yıkılan binaların bazılarının yeni olduğunu gözlemlediklerini belirtti. Yapım aşamasında ciddi işçilik hataları yapıldığına dikkat çeken Dündar, özellikle binaların hızlı imal edilme çabasının, betonda sorunlar yaşattığını, demir bağlamalarında hatalara sebep olduğunu söyledi. Dündar, bunun da bazı müteahhit firmalarının yatırımlarını hızlı kazanca çevirme isteğinden kaynaklandığını ifade etti.

GÜÇLENDİRME YAPILMALI

Beklenen İstanbul depremiyle ilgili de görüşlerini dile getiren Prof. Dr. Murat Dündar, bir binanın kullanım ömrünün yaklaşık 60 yıl olduğunu belirterek, “Depremde yıkılması beklenen bazı binalar 20-30 yıllık. Aralarında daha yeni binalar da var. Ülkemizin ekonomik gerçekliğini düşününce bütün binaların yıkılarak yeniden yapılması mümkün değil. Bu binalar uzmanlarca incelenerek güçlendirilebilir. Bu şekilde binalar daha az maliyetlerle daha güçlü hale getirilebilir” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir