TES-İŞ Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kamudaki 700 binden fazla işçinin 2023-2024 dönemindeki mali ve sosyal haklarının belirlendiği Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’nün mayıs ayında imzalandığını anımsattı.
Sözleşmeyle en düşük kamu işçisi ücretinin 15 bin liraya çıkarıldığını, ücretlere birinci yılın ilk altı ayında refah payı dahil yüzde 45, ikinci altı ayında yüzde 15 artış yapıldığını belirten Kabaloğlu, şunları kaydetti:
“İmzalandığı dönemde önemli bir artışı içeren sözleşme, yüksek enflasyon, temel ürünlerde artan fiyatlar ve ekonomik zorluklar nedeniyle bugün etkisini yitirmiştir. Bu nedenle Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’ne ek bir protokol yapma ihtiyacı doğmuştur. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ ile vergide adaletin sağlanması ve kamu işçisine ek zammı içeren bir ek protokol verilmesi talebimizi yetkililere iletip, kamuoyuyla paylaştık.”
‘Sözleşmesi mart ayında başlayanlar 32,57’lik zammı alamıyor’
Kabaloğlu, kamu toplu iş sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihleri ve buna bağlı olarak zam dönemlerinin mart-eylül ve ocak-temmuz ayları olmak üzere farklılık gösterdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Toplu iş sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihlerinin farklı olması sebepleriyle kamudaki işçiler arasında ücret dengesizlikleri söz konusu. 2023 Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Anlaşma Çerçeve Protokolü’ne göre, kamu işyerlerinde çalışan tüm işçilerin taban ücretlerinde ayarlamalar yapıldı ve ücret eşitliği sağlandı. Ancak, yürürlük tarihindeki farklılıklar nedeniyle özellikle mart ayında zam alacak üyelerimizin ilk altı ay için yüzde 32,57 olan ocak ayı zammını almaları mümkün görünmüyor. Talebimiz, yürürlük tarihi 1 Mart olan sözleşmelere de yüzde 32,57’lik ücret artışının 1 Ocak’tan itibaren uygulanması, tüm kamu işçilerine refah payı verilerek bozulan iş barışının yeniden tesis edilmesidir.”
KİT ve sulama birliği çalışanlarına kadro verilmesini, özel sektörde ücret artışlarının yapılmasını ve yüksek hakem kararlarının daha adil olmasını isteyen Kabaloğlu, “Bununla birlikte, TÜİK’in enflasyon verilerinin yaşanan gerçek enflasyonu yansıtması, işçi emeklisine refah payı verilmesi ve iş yerlerimizde iş barışının korumasına yönelik taleplerimizin de karşılanmasını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.