Fayda beklerken zarar görmeyin
Aleyna Sevim – Kışın yaklaşmasıyla birlikte, vitamin ve gıda takviyelerinin reklamları da artmaya başladı. Son dönemde sık başvurulan takviyelerden biri de probiyotikler. Birçok kişi, bağırsaklarındaki sağlıklı bakterilerin sayısını artırmak için probiyotik takviyesi alıyor. Peki probiyotikler gerçekten bağırsak florası için yararlı mı?
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. İsmail Acar, vücudumuzdaki bakterilerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri ile ilgili bilimsel verilerin sınırlı olduğunu vurgulayarak “Alerjik ve otoimmün hastalıkların baskılanması veya bağışıklık sisteminin uyarılması da dahil olmak üzere, bağışıklık sistemimize fayda sağlamak için probiyotik ve prebiyotiklerin verildiği bilimsel çalışmalarda, yararlı etkiler olduğu gibi zararlı sonuçların da olduğu bilinmektedir” dedi.
Piyasadaki probiyotik ürünlerin, tedaviden ziyade, hastalıklara yakalanma riskini azaltmak amacıyla sağlıklı bireylere tavsiye edildiğini kaydeden Acar, şunları kaydetti: “Probiyotiklerin çoğu bağırsakta kalıcı olarak yerleşmediğinden, tüketimlerinden kısa süre sonra bağırsaktan atılır ve biyolojik etkileri kaybolur. Sağlıklı çocuklarda uzun süreler boyunca probiyotik kullanımının bağışıklık sistemi üzerinde etkileri beklenen bir durum ancak bu durumun kişinin sağlığı üzerinde olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu bilinmemektedir. Probiyotikler özellikle antibiyotik kullanımı sonrası görülen ishallerin tedavisinde yararlıdır. Sağlıklı bireylerde kullanılmadan önce uzman doktor görüşüne başvurulmalıdır.”
Canlılıkları zamanla azalıyor
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Akçakaya ise “Satın alınırken içerdiği canlı bakteri sayısına dikkat edilmeli. İyi bir probiyotik ürün, milyarlarca canlı bakteri içermeli. Genellikle bu miktar ürün ambalajında belirtilir. Bağırsak sağlığı için faydalı olan çeşitli bakteri türlerini içeren bir probiyotik ürün seçmelisiniz. Örneğin, Lactobacillus ve Bifidobacterium gibi farklı türlerin kombinasyonu etkili olabilir. Probiyotiklerin canlılığı zamanla azalabilir. Bu nedenle, ürünün son kullanma tarihine dikkat edin ve mümkünse taze bir parti satın almaya çalışın” önerilerinde bulundu.
‘Sertifikasyonlar incelenmeli’
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Hülya Yiğit de bir ürünün probiyotik olması için belli sayıda mikroorganizma içermesi gerektiğini belirterek “Bunların canlı olması, mide ve safra asitlerine dayanıklı olması ve bağırsaklara kadar ulaşıp orada çoğalması gerekiyor. Probiyotikler alınırken cinsinin, türünün ve suşunun belirtilmiş olması gerekiyor. İnternette satılanlar saklama koşullarına uygun bekletildi mi bilmiyoruz. Ürünün kalitesini gösteren sertifikasyonlar mutlaka incelenmeli” dedi.
Turşu ve kefir önerisi
Gastroenteroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Salih Boğa da probiyotiklerle ilgili internet üzerinden alışveriş yaparken firmanın güvenilirliği ve ürün incelemelerinin kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizerek şu uyarıları sıraladı:
“Üzerinde Sağlık Bakanlığı ve bağımsız laboratuvarların onay sertifikalarını aramak güvenilirliği değerlendirmenin önemli bir yolu. Bu ürünlerin saklama koşulları ve uzun vadede canlılıklarının ne kadarını koruyabildiği konusunda kesin bilgilere sahip olunamayabilir. Bu nedenle, bu takviyelerin etkili olduğunu söylememiz mümkün değil. Sağlıklı bireylerin probiyotik takviyelerini kullanmalarının potansiyel zararları vardır. Gereksiz kullanım, bağırsaktaki yararlı bakteri çeşitliliğini azaltabilir ve bu da insanlara zarar verebilir. Takviyeler yerine doğal ürünleri kullanmak, özellikle turşu, kefir gibi fermente ürünleri kullanmak çok daha mantıklı.”